Ateş medeniyetlerin gelişmesinde başat rol oynamış ve tarih boyunca dönüm noktası olan her olayda ateş ve ateşin ürettiği enerji etkili olmuştur. Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u fethinde kullandığı topların ana enerjisi yanma reaksiyonudur. Endüstri devrimi ve makineleşmenin temelinde ana enerji kaynağı yine yanma reaksiyonudur. Günümüzde otomobillerin çalışması, ısınma, beslenme ve daha birçok işlemin temelinde yanma reaksiyonu yer alır. Yine en temel gereksinimler olan yemek pişirme, ısınma, aydınlatma ve kap kacak yapımı hep ateş sayesinde olmuştur. Bu sayede ateş, insanoğlu için mitlere konu olacak kadar önemli bir hal almıştır. Ancak özellikle son yüz yılda teknolojinin çok hızlı gelişmesi ile beraber yaşam alanlarının inşa edilmesinde kullanılan yapı malzemeleri, kullanılan eşyalar ve cihazların çeşitliliği artmış ve bu alanlarda ham madde olarak sentetik esaslı ürünlerin kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu durum günümüz yangınlarının da çok daha yıkıcı olmasına neden olabilmektedir. Günümüz yangınlarında çok daha farklı yangın gazı meydana gelmektedir. Keza yangınların ürettiği ısı değeri de çok daha yüksek olabilmektedir. Bu durum yangınların büyümesini ve yayılmasını kolaylaştırdığı gibi söndürme çalışmalarını da o denli zorlaştırmaktadır. Oluşan ısı ve yangın gazlarının söndürme personelini etkilememesi için kişisel korunma ekipmanlarının kullanımını kesinlikle zorunlu kılmaktadır. Son yıllarda kişisel koruyucu kullanmadan veya yanlış kuşanarak yangın ortamına giren bir çok itfaiyeci yaralanmış veya hayatını kaybetmiştir. Bu bildiride kapalı alan yangınlarının hızla büyümesine neden olan ısı transferi şekilleri ve yangın evreleri irdelenerek, bu evrelerde gerçekleşmesi muhtemel tehlikelerin habercisi olabilecek belirteçler üzerinde durulmuştur.