Noam Chomsky ve Edward S. Herman, toplumsal rızanın imalatını açıklamak amacıyla propaganda modelini ortaya koymuşlardır. Propaganda modeli, ana akım medya kuruluşlarının hükümet ve iş dünyası ile derin bir bağlantı halinde olduğunu ve bu durumun da medya bağımsızlığının önündeki en önemli engelleri ortaya çıkardığını işaret etmektedir. Propaganda modelinin içeriğini ise şu filtreler oluşturmaktadır: Egemen medya şirketlerinin büyüklüğü, sahipliği, kâr amaçlı olmaları; başlıca gelir kaynaklarının reklam olması; haber kaynaklarının yapısı; medyayı disipline etme amaçlı tepki üretimi ve ulusal bir din ile bir denetleme mekanizması olan anti-komünizm. Bu çalışmada Türk basınının tarihsel süreç içerisindeki yapısı, demokrasi ve basın arasındaki ilişkiyi ekonomi politik bir temelle ortaya koymak amacıyla propaganda modeline dayanarak analiz edilmiştir. Söz konusu yaklaşım basının yapısı ve basın özgürlüğü konularının, onun iş dünyası ve siyasetle arasındaki ilişki ağı tartışılmadan açıklanamayacağını göstermektir. Sonuç olarak, Türk ana akım basın kuruluşlarının tarihsel süreç içerisinde siyaset ve iş dünyası ile arasında, duruma bağlı olarak değişmekle birlikte yakın bağlara sahip olduğu görülmektedir. Propaganda modelinin bu çalışmada kullanılması da sıkça gündeme gelen basın özgürlüğü sorunsalını açıklamak adına yol gösterici bir önem taşımaktadır.